DEVAM: 190-191.
"İki Rekat Mı Yoksa Üç Rekat Mi Kıldığında Tereddüt Eden Kimse Şüphe
Ettiğini Atar" Diyenler(in Delilleri)
حَدَّثَنَا
قُتَيْبَةُ
حَدَّثَنَا
يَعْقُوبُ
بْنُ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
الْقَارِيُّ
عَنْ زَيْدِ
بْنِ
أَسْلَمَ
بِإِسْنَادِ
مَالِكٍ
قَالَ إِنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ إِذَا
شَكَّ
أَحَدُكُمْ فِي
صَلَاتِهِ
فَإِنْ
اسْتَيْقَنَ
أَنْ قَدْ
صَلَّى
ثَلَاثًا
فَلْيَقُمْ
فَلْيُتِمَّ
رَكْعَةً
بِسُجُودِهَا
ثُمَّ
يَجْلِسْ فَيَتَشَهَّدْ
فَإِذَا
فَرَغَ
فَلَمْ يَبْقَ
إِلَّا أَنْ
يُسَلِّمَ
فَلْيَسْجُدْ
سَجْدَتَيْنِ
وَهُوَ
جَالِسٌ
ثُمَّ
لِيُسَلِّمْ
ثُمَّ ذَكَرَ مَعْنَى
مَالِكٍ قَالَ
أَبُو دَاوُد
وَكَذَلِكَ
رَوَاهُ ابْنُ
وَهْبٍ عَنْ
مَالِكٍ
وَحَفْصِ
بْنِ مَيْسَرَةَ
وَدَاوُدَ
بْنِ قَيْسٍ
وَهِشَامِ بْنِ
سَعْدٍ
إِلَّا أَنَّ
هِشَامًا
بَلَغَ بِهِ
أَبَا
سَعِيدٍ
الْخُدْرِيَّ
Zeyd b. Eslem'den
Mâlik'in isnadı ile (Atâ b. Yesâr’dan) Resûlullah (s.a.v.)'in şöyle buyurduğu
rivayet edilmiştir: "Sizden biri namazda şüphe edip de üç rekât kıldığı
kanaatinde olursa, kalkıp secdeleri ile birlikte bir rekât daha kılsın,sonra
oturup teşehhüdü okusun. Teşehhüdü bitirip de selâmdan başka bir şey
kalmayınca, oturduğu yerde iki defa secde yapsın sonra da selâm versin."
(Yakub b. Abdurrahmân)
bundan sonra Mâlik'in (bir evvelki) hadisinin mânâsını zikretti.
( “Kıldığı rekat beşinci
ise, bu secdelerle çiftlemiş olur, dördüncü olursa, secdeler şeytanı
kızdırmadır" manasına gelen şeyler zikretti.)
Ebû Dâvûd dedi ki: Bu
hadisi bu şekliyle îbn Vehb Malik'den; Hafs b. Meysere, Dâvud b. Kays ve Hişâm
b. Sa'd (de Zeyd b. Eslen; tarikiyle Ata 'dan) rivayet etmişlerdir. Ancak Hişam
rivayetini Ebû Saîd el-Hudri'ye ulaştırmıştır. Atâ'nın, hadisi Ebu Said'den
aldığını zikrederek rivayet etmiştir.
İzah:
Görüldüğü gibi bu hadis
de mürseldir. Bu iki hadis iki huşusu içine almaktadır. Bunlar;
1. Namaz kılan bir
kimse önce şüphe etse sonra da üçüncü rekatta olduğunun kanaati üstün gelse ne
yapmalıdır?
2. Şüphe edip de
herhangi bir kanaate varamazsa ne. yapmalıdır?
Bu iki husustan
ikincisi. Mâlik'in önceki rivayetinde mevcuttur. Bu yüzden müellif Yâkub'un rivayetinde
birinci hususu zikretmiş, ikincisi Mâlik'in rivayetine havale etmiştir. Bu
konunun izahı, bu babın ilk hadisinde yapıl-mistir.
Hadîsin zahirinden,
daha sonra ortadan kalksa bile, mücerred şüphe ile sehv secdesinin gerekli
olduğu anlaşılmaktadır.